top of page
zelihaberksoy

Zeliha Berksoy

Özetle

Zeliha Berksoy, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen, Brecht şarkıcısı, seslendirme sanatçısı ve akademisyendir.

Zeliha Berksoy 27 Mart 1946'da opera sanatçısı Semiha Berksoy, babası piyanist Ercüment Siyavuşgil kızları olarak dünyaya gelmiştir. Çocuk yaşta küçük rollerle sahneye çıkmaya başlayan Berksoy, 4 yaşında Shakespeare'in Yanlışlıklar Komedyası oyununda; 9 yaşında Köşebaşı oyununda dilenci bir çocuk rolünde, 11 yaşında ise Cadı Kazanı'nda Batty Parish rolünü oynamıştır.

İlk, orta eğitimini bitirdikten sonra 1960 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde tiyatro eğitimine başlayarak, beş yıl süren eğitimi sonucunda 1965 yılında derece ile mezun olmuştur. Ardından Ankara Devlet Tiyatrosu'na stajyer oyuncu olarak kabul edilmiştir. Aynı yıl Refik Erduran'ın 'Uçurmanın Zinciri' adlı oyununda başrollerden 'Kezban' rolünü üstlenmiştir. Bu rolü ile aynı yıl içinde Ankara Sanat Sevenler Derneği Yılın Başarılı Oyuncuları dalında Mansion kazanmıştır. Aynı yıl içerisinde oynadığı diğer bir eser Adalet Ağaoğlu'nun 'Çatıdaki Çatlak' adlı oyununda 'Fatma Kadın' rolünü üstlenmiştir. Yıl sonunda başarılı bir bir staj sınavı vererek Devlet Tiyatrosu kadrosuna alınmıştır.

 

1967 yılında Devlet Tiyatrosu Yönetim Kurulu tarafından Mesleki Bilgi, Görgüsünü Arttırmak amacı ile Berlin'e gönderilmiştir. Berlin Schiller Theater'de Hospitant olarak General Intendant Boleslaw BARLOC ile çalışmıştır. Bu süre zarfında Hans Schweickart vb. değerli yönetmenlerle de çalışma fırsatı yakalamıştır. Berksoy o günleri ; ” Berlin’e gittiğim zaman şehir ikiye bölünmüştü; Batı ve Doğu Berlin. Batı Berlin, Doğu Almanya’nın içinde küçük bir adaydı. Ancak gece treni ya da uçakla gidilebiliyordu. Gündüz kara yolu ile geçmek yasaktı. Aslında tiyatro sanatçısı olmak benim için bir şanstı. Böylece Doğu ve Batı’daki sanatı aynı anda izleyebiliyordum. Shiller Theatre o zaman Berlin Devlet tiyatrosu gibiydi.” diye anlatıyor. Zeliha Berksoy’un Shiller‘in reji asistanlığına başladı. Asistanlık görevini yaparken Berlin’deki bütün sanat hareketlerini de büyük bir merakla izlemeye devam etti. Müzeleri ve özellikle modern sanat galerilerini, tiyatroları ve operaları sık sık ziyaret etti.

“Berlin Asamble‘ye de gidip gelmeye başlamıştım. İlk önceleri oyunları izleyip çıkıyordum. Bir ekoldür orası. Her tiyatroda bulunmayan çok ciddi ve geniş bir arşivi vardır. Brecht‘e ait en küçük notların bile n fotoğraflarının bulunduğu, reji defterlerinin ve Brecht’in yöntemleri ile hazırlanmış kitapların saklandığı bir arşiv. Orada Brecht zamanında yapılmış herşeyi bulabilir, hem oyunları izleyebilir hem de bu arşivden faydalanabilirsiniz. Provaları izlemeye gelenler arasında benim gibi yabancı insanlar da vardı. Böylece ben Berlin Asambleye gidip, gelmeye başladım. O tarihlerde Brecht”in karısı hayattaydı. Kendisinden izin aldım ve belli başlı yönetmenlerin provalarını izlemeye başladım. Asamble, başlı başına bir okuldu benim için. Bir yıl devam ettim. Bu bir yıl meslek hayatımda çok şeyi değiştirdi. Türkiye‘ye döndüğümde başka bir insan olmuştum artık.” diye Almanya macerasını dile getirdi. Shiller Theatre’dan oyunculuk üzerine teklifi aldı.Amacı öğrenebileceği herşeyi öğrenip, kariyerine Türkiye’de devam etmekti.

Amacını gerçekleştirmek üzere , kendini tam tiyatrocu olarak donatıp, Türkiye’ye döndü.Türkiye’ye döndüğünde özel ve Devlet tiyatroları düzenli bir biçimde oyunlar sergiliyordu.Politik çatışmaların yoğun yaşandığı bir dönemdi.Ankara Sanat Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu ve Halk Oyuncuları, Dormen tiyatrosu gibi dramatik oyunlar oynayan gruplar vardı.Devlet tiyatrosuna yabancılaştığı söyledi ve tiyatrodan ayrıldı. 1970 yılında Şişli Etfal Hastanesi‘ne nöröloji bölümü şefliği yapan , Yıldırım Aktuna ile evlendi.Bu evlilikten bir çocukları oldu.1974 yılında boşandı.

 

“Asiye Nasıl Kurtulur ?” yaşantısına yeni bir yön çizdi.Oyunun yazarı Vasfi Öngören , Asiye rolünün Zeliha Berksoy’a verilmesi için ısrar etti.Asiye’nin annesini Semiha Berksoy oynadı.Ankara Birlik Tiyatrosunun sahnelediği oyun büyük başarı kazandı.Berksoy, Asiyeyi tam iki yıl oynadı.Bu rolle birlikte Berlin’e dönmekten vazgeçti.

Meslek hayatına, Dostlar tiyatrosunda devam etti.Şehir Tiyatroları‘nda konuk oyuncu oldu.’Kafkas Tebeşir Dairesi‘, Ferhan Şensoy‘la ‘Yedi Ölüm Günahı‘, ‘Keşanlı Ali Destanı‘, tiyatro kariyerine önemli oyunlar olarak geçti.Bakırköy Belediye Tiyatrosunun , 1974-75 tiyatro sezonunda, tiyatro ve opera sahne öğretim üyeliği yaptı.1980 yılında üniversiteye geçti.Türkiye’nin üçüncü ödenekli tiyatrosu olan, Bakırköy Belediye Tiyatrosu- Yunus Emre Kültür merkezi ‘nin yönetimde Zeliha Berksoy da vardı..”Jeni“, 1994-95 sezonunda “Matmazel Juli“yi sahneledi. Aynı yıl Brecht’in 100. doğum günü kutlamaları kapsamında ünlü yazarın kolajlarından “Yosma“yı sahneye koymaya karar verdi.

Genco Erkal, ‘Yosma’ için yeniden bir düzenleme yaptı.Oyunda ki “Jeni” Brecht’in ; ‘Üç Kuruşluk Opera‘, ‘Mahagoni Kenti‘ gibi oyunlarının “Jeni” ‘siydi.Genco Erkalla birlikte Dostlar Tiyatrosunda pekçok başarılı işin altına imza attı.Genco Erkal , Berksoy’u tanımlamak için ” Zeliha Berksoy’u konservatuardaki öğrenciliğinden beri tanıyorum. Annesi Semiha Berksoy’la birlikte oynuyorduk o zaman, Keşanlı Ali Destanı‘nda. Sonra 1968 yılında Berlin’de öğrenim görürken birlikte her gün Berliner Ensemble’a taşındık, Brecht’in oyunlarını defalarca izledik. Daha sonra Dostlar Tiyatrosu’na geldi. İlk kez 1971 yılında, “Asiye Nasıl Kurtulur?”da oynadı. O gün bu gün hiç ayrılmadık. En çok birlikte oynadığım kadın sanatçı o galiba. Müthiş iyi anlaşırız. Oyunculuğuna, kişiliğine saygım sonsuz. Günümüzde yozlaşmadan ayakta durabilen ender sanatçılardan biridir o. Nice başarılara birlikte imza attık. Umarım daha uzun yıllar birlikte çalışırız.” sözcüklerini kullandı”.

Birçok başarılı tiyatro oyunu yöneten, oynayan ve Üniversitede sayısız öğrenci yetiştiren Zeliha Berksoy bu başarılarının yanısıra 1989‘da üst üste iki film projesinde yeraldı.Yavuz Özkan‘ın yönettiği “Film Bitti” adlı sinema filminde Kadir İnanır‘la başrolü paylaştı.İkinci film çalışması ise İrfan Tözüm‘le oldu.Bu filmde ona Tarık Akan eşlik etti.

Almanların “Doğduğu oda” diye bir lafı var. Tamda onun için seçilmiş laf sanki…ödüllü bir sanatçının kızı olarak doğan Berksoy , profesör ünvanı ile uzun yıllar sürdürdüğü M.S.G.Ü Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünün başkanlığı görevinden emekli olmuştur.

. Mesleğini sanat yerine ekonomistlik ve siyaset olarak seçmiş Oğul Aktuna isimli  bir oğlu bulunuyor.


 

bottom of page